Cuma, Eylül 29, 2006

Levi’s RedWire Kampanyası

Marcomtürkiye.com'dan bir haber. Levi's ve Apple işbirliği, Ipod + jeans kombo lansmanı için bir Internet sitesi.

Çarşamba, Eylül 27, 2006

Sprkle vs. Tremor


Bu aralar iş temposundan kafamı kaldıramadığım için yazı da yazamıyorum. Bir sürü güzel şey okudum üstelik.

En başta Hürriyet İK geliyor. WOMM'la ilgili, kısa da olsa, bir yazı çıktı geçen pazara. Neyse, inşallah onu başka bir yazıda yazacağım.

Bugün Sprkle'dan bahsetmek istedim. Onur Bey sağolsun, bana hoş bir mail atmış ve hizmetlerinden bahsetmiş:

...Sprkle, yalnızca kulaktan kulağa pazarlama üzerine yoğunlaşmış, Türkiye'deki ilk pazarlama ajansıdır. Öncelikli olarak 13-19 yaş gençlere hitap eden şirketler ve sanatçılar için, kulaktan kulağa pazarlama programları hazırlayan Sprkle, şu anda www.sprkle.net üzerinden 13-19 yaş arası gençlerin üye olarak kaydını yapmaktadır. Bu kitleyle çift yönlü ve her zamankinden daha güçlü bir iletişim içinde olmak isteyen çeşitli şirketler ile yaptığımız görüşmeler devam etmektedir, önümüzdeki haftalarda müşterilerimiz için hazırladığımız çeşitli programları uygulamaya koyacağız.

Sprkle da kulaktan kulağa pazarlama demeye devam ediyor. Bu tartışma daha sürecek, orası kesin. Neyse, konu o değil, bu mailin üstüne ben de Internet sitelerine tıkladım.


Tremor'la benzerlik dikkatimi çekti. Gene de projelerini merakla izleyeceğim.


Pazartesi, Eylül 25, 2006

Kutsal bilgi kaynağında WOM nasıl yer alıyor?

ek$i sözlük'te word of mouth şöyle yer alıyor:

word of mouth
1. jaco'nun* çok keyifli solo albümü
(jazzanova, 07.07.2002 19:25)

2. 1) crisis2) 3 wiews of a secret3) liberty city4) chromatic fantasy5) blackbird6) words of mouth7) john and marry
(jazzanova, 07.07.2002 19:25)

3. ingilizceden birebir 'agzin kelimesi' olarak cevrilmesi yanlis olacak deyim. 'insanlarin aralarinda konustuklari' anlamina gelir. film endustrisinde, kucuk butceli ama iyi filmler fazla tanitim olmadan iyi gise basarisi sagladiklarinda, word of mouth sayesinde olur bu mesela...
(tramell, 07.07.2002 19:34)

4. 1994 yılında piyasaya sürülen vicious rumors albümü...01 - against the grain 02 - all rights reserved 03 - the voice 04 - thinking of you 05 - thunder and rain - part 1 06 - thunder and rain - part 2 07 - no fate 08 - sense of security 09 - dreaming 10 - building 6 11 - ministry of fear 12 - music box
(shapeshifter, 31.08.2002 22:10)
5. bizi*** nerden duydunuz? şeklindeki anket sorularında cevaplar arasında bulunan bi seçenek."soldan sağdan duydum, napacan? yürü işte" anlamına gelir.
(arioch, 31.08.2002 22:46 ~ 22:50)

6. 'söylenti' anlamındaki ingilizce sözcük. eşanlamlısı 'rumour'dır.
(labour of sisyphus, 13.11.2002 02:46)

7. reklamlar disinda brand awareness yaratma kaynagi
(corneliuss, 02.07.2003 12:01)

8. (bkz: dedikodu)
(atlantis, 04.07.2003 04:49)

9. bir mike and the mechanics* albümüdür.
(papalina tava, 13.07.2003 00:11)

10. (bkz: agızdan agza pazarlama)
(a fish out of water, 19.05.2006 01:00 ~ 01:05)

11. yapılabilecek en güçlü, en güvenilir reklamdır. yakın tarihteki bir örneği için babam ve oğlum filminin beklenmedik gişe başarısı gösterilebilir.
(prospero, 05.06.2006 11:06)

12. ornek olarak: "word of mouth hakkinda bir blog varmis, bencewom.com, duydun mu?"(bkz: http://www.bencewom.com)
(wpi, 01

Cuma, Eylül 22, 2006

Pronet BenceWOM.com'u takip mi ediyor?

Pronet, geçtiğimiz günlerde bahsettiğim tavsiye programını güncellemiş. Dün gelen mailde şöyle diyorlar:

Pronet Alarm Sisteminizi Ucretsiz Kullanmaya Ne Dersiniz?



Mailin en sonunda Arkadaşınıza Gönderin linki de var. Tıklayınca ayrı bir internet sayfası açılıyor:

BenceWOM.com'u eşinize dostunuza önerir misiniz?

Net Promoter skoru için güzel bir vaka. Net Promoter nedir diyenler içinse burası.

Net promoter da mı ne? "Bir şirketin/marka yöneticisinin 1 tane bilmesi gereken pazar araştırması verisi varsa o da bu" diyenler var. Bana da çok mantıklı geliyor. Gel gelelim nedense ben bu skoru etrafımdakilere çok iyi satamıyorum.

Uzun pazar araştırmalarına alışanlar, 1 tane skor yeterli denince beklenen tepkiyi verebiliyorlar.

Siz ne dersiniz? Türkiye'de bu metrik kullanılıyor mu? Bence şu ana kadar kullanmış olan şirket yoktur, ama ileride kesinlikle kullanılacak.

Çarşamba, Eylül 20, 2006

Pazarlamacıların %81'i WOMM'u merak ediyor

GfK NOP araştırma şirketi, ABD'de Mart-Nisan 2006'da 175 pazarlama yöneticisi ile 2006 pazarlama planlarına dair pazar araştırması gerçekleştirdi.

Bu araştırmada katılanlara gelişen kanallar ve teknikler sorusu yöneltildiğinde bilin bakalım 1. sırada ne çıktı? Tabii ki WOMM! Katılımcıların %81'i WOMM konusuna ilgi gösteriyor.

Kaynak: WOM Araştırma Email Bülteni -- Issue # 2.01 -- Eylül 13, 2006

Pazar, Eylül 17, 2006

Aradan 2 hafta geçti ve WOMM gene Hürriyet İK'da!




Hürriyet İK'da çıkan WOMM haberinin üzerine tam 2 hafta sonra, Arzu Çakır gene WOMM konulu bir haber yaptı. Kısaca şöyle diyor Arzu Hanım:

Gönüllü pazarlamacılar sayesinde ürünlerini geniş tüketici kitlesine ulaştırmayı başaran ABD’liler, Türk markalarına ilham veriyor. İngilizce "word of mouth" adı verilen bu pazarlama yönteminin Türkçe’de genel kabul görmüş bir adı henüz yok. İnternette hangi ismin verilmesi gerektiği yolunda tartışmalar var. Ama bir yandan da bu pazarlama yöntemi konusunda bazı denemeler yapılıyor.

Sağolsun, yazısında benim mailime de yer vermiş. Mutlu oldum, teşekkürler.

Yazılarımın frekansı azaldı

Bu aralar işim gereği şehir dışındayım, yazı sıklığım azaldı. Özür dilerim, toparlamaya çalışıyorum.

Online WOMM offline WOMM'a karşı


8 Eylül'de WOMMA Araştırma Blog'unda Andrea Wojnicki'nin konuyla ilgili güzel bir yazısı çıktı. Internet'in müşterilere ürünler hakkında daha fazla ve daha kolay konuşma fırsatı sunduğu kesin:

Ancak, önemli başka bir gerçek de şu: WOM'un %92'si hala offline gerçekleşiyor! Hal böyle olunca, Andrea da online ve offline WOMM'un arasındaki farkları ortaya koymaya çalışmış. Bu farkları da 2 boyutta toparlamış; müşteriler ve mesaj.

MÜŞTERİLER

  • Offline WOM genellikle interaktif bir tartışma ortamında gerçekleşir. Online WOM'da ise "poster"lar ve "lurker"lar vardır (türkçeye çeviremedim); "poster"lar görüşlerini yazarlar ("post" ederler), "lurker"lar ise bu yazıları okurlar, çoğunlukla yorum yazmazlar.
  • Internetin doğasından ötürü online WOM'da insanların hitap ettiği topluluğun sınırları yoktur. Hiç tanımadığımız insanlarla diyaloğa girebiliriz. Offline WOM için ise genelde ailemize ve yakın arkadaşlarımla konuşuruz.
  • Internette kimliğimizi saklayarak hareket edebiliriz, ancak gerçek dünyada bunu yapma şansımız yoktur.
  • Internette ortak paydaları olan toplulukları bulmak, Google sağolsun, zor değildir. Gerçek hayatta bu tip grupları bulmak ve bu gruplara katılmak oldukça zor olabilir.

MESAJ

  • Online WOM'da edit etme veya "undo" yapma şansınız vardır. Gerçek hayatta ise diyaloglar çok daha spontan gelişir.
  • Gerçek hayatta konuşmalarımız arşivlenmez, Internet ortamında ise diyaloglar arşivlenebilir.

Bu farklara 2 tane daha ekliyorum (şu yazıdan esinlenerek):

MESAJ

  • WOMM'un amacına uygun olarak istenen mesajı hedef kitleye vermek Internet ortamında daha kolaydır. Örneğin, yeni bir müzik grubunu tanıtmak istiyorsanız, Youtube'a video klibi koyarak viral şekilde 15-25 arası gençlere ulaşabilirsiniz. Aynı programı offline olarak gerçekleştirmek için hedef kitledeki fikir liderlerini bulmanız, onlara ulaşmanız ve onları konuşturmanız gerekir; ki bu da nereden bakarsanız bakın çok daha zor ve çok daha pahalıdır.

  • Internet'teki viral kampanyalar çok çabuk yayıldığından işler ters giderse sonuçları daha kötü olabilir. Ancak kriz iletişim planı hazırsa, negatif WOMM (bence) online olarak daha iyi bertaraf edilebilir.

Ama belki de en önemlisi, ister online olsun ister offline, viral WOMM programlarının iki yönden de desteklenmesi en iyi sonucu verecektir. Bence buna yakın dönemde Türkiye'deki en iyi örnek, Nutymax'in kampanyası.

Çarşamba, Eylül 13, 2006

OKALİP

Bu aralar yoğunluktan yazmaya pek fırsatım olmuyor, kusura bakmayın.

Bir arkadaşımın ortaklarıyla beraber açtığı OKALİP'ten bahsetmek istiyorum. Arkadaşım, tanıdıklarına (ben de dahil) şöyle bir mail attı:

Sevgili dostlar,

XXX'den ayrıldıktan sonra birkaç ortak bir araya gelerek Okalip Toplantı Hizmetleri’ni kurduk.

İş ve eğitim toplantıları için keyifli bir ortam yaratmak amacıyla açtığımız Mecidiyeköy’deki toplantı merkezimizde çeşitli şekil ve kapasitede 14 toplantı salonumuz bulunuyor.

Sizlere yolladığım “Toplantı Keyfi” konulu tanıtım e-mail’ini çevrenize iletirseniz çok sevinirim. Yeni açıldık, tanıtıma çoooooooook ihtiyacımız var...


Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim...

Nasıl fikir? Çok basit, herkes maili eşine/dostuna yollasa? Yollar mı, "bana ne fayda sağlıyor" (WIIFM-what's in it for me) kısmı biraz daha kuvvetli olsa viral pazarlamaya çok güzel bir örnek olurdu. Ama bu haliyle bile epey iş yapar diyorum.

Biz de geçenlerde Okalip'i test ettik, onayladık. Hakikaten toplantımız çok zevkli geçti. Benim bizzat tecrübe ettiğim hoşluklar: aromalı filtre kahve (devamlı), süper tatlı & tuzlular (standart olan tatsız tutsuzlardan değil), ideal sıcaklıkta toplantı odaları, her yerde kablosuz internet, yarı-acik ve lezzetli öğle yemeği... Çok merak etmeme rağmen tüm atraksiyonları göremedim, onları da en kısa zamanda göreceğim inşallah.

Şöyle diyor tanıtım yazısı:

Toplantılar keyifli olur muymuş demeyin!
Siz nasıl isterseniz öyle olur!

İsterseniz ferahlatıcı tropikal ada dekorunda neşeli bir toplantı,
isterseniz film seti dekorunda film gibi toplantı...

Toplantı aralarında “Beyin Arındırma Merkezi” – BAM!’a gelin,
Minyatür futbol, langırt, atari... Ekibinizi kurun, oynayın.

Kazananlar hamakta dinlensin, DVD seyretsin,
kaybedenler sizi izlesin...

Cumartesi, Eylül 09, 2006

Sağ taraftaki bölümü güncelledim.

Sağdaki sidebar'ı güncelledim, linklerimle birlikte.

Nike her Pazar koşturuyor

Bu da Nike'dan bir WOMM programı, topluluklara pazarlama (community marketing) örneği: http://www.runturkey.com/



Topluluklara pazarlama: Markayla ilgili ortak özellikleri paylaşan niş topluluklar (kullanıcı grupları, fan klüpler, tartışma forumları vb.) oluşturma ve/veya bu toplulukları destekleme.

Vitrin mankeni satışları nasıl artırdı?

MarketingTürkiye'nin web sitesinden bir haber:

İstiklal Caddesi’ndeki bir İstiklala Kitabevi bir süredir farklı bir tanıtım kampanyası başlattı. Kitabevi vitrininde oturan oyuncu Yeliz Demir, günün belli saatlerinde gelip geçenlerin meraklı bakışları altında kitap okuyor. Bu farklı tanıtım kampanyasının fikir babası İstiklal Kitabevi sahibi Medet Daş, canlı mankenin vitrinde kitap okuduğu 18.30-22.30 saatleri arasında kitap satışlarının ikiye katlandığını belirtiyor. Daş, önümüzdeki günlerde bu projenin ikinci ayağını da hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sanat, edebiyat, hatta politika ve futbol dünyasından tanınmış simaların kampanyaya katılıp vitrinde canlı mankenlik yapması için teklif götürecek. Daş’ın teklif götürmeyi düşündüğü isimler arasında Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un yanı sıra Çetin Altan, Sezen Aksu, Yılmaz Erdoğan, Fatih Terim gibi isimler de yer alıyor. (Kaynak: Zaman)

Bence süper bir buzz marketing örneği.

Buzz Marketing: Yüksek-profilli (high-profile, tam çeviremedim?!) eğlence veya haber kullanarak insanların markanız hakkında konuşmalarının sağlanması (WOMMA, 2005).

Medet Bey asıl ünlü bir kişiyi ikna ederse olay o zaman çok daha farklı bir boyuta taşınır. Sırf canlı mankeni İstiklal'e yolumu görmeye düşürebilirim...

WOMM alanında doktora mı yapmak istiyorsunuz?

Elimden geldiği kadar orijinal yazılar yazmaya, farklı yerlerden linklerle işi götürmemeye çalışsam da, iş yoğunluğu vs. üst üste gelince bazen kaçınılmaz oluyor. Gene de WOM/WOMM odaklı olmaya çalışıyorum. Umarım sorun yoktur.

Walter Carl (Northeastern Üniversitesi İletişim Çalışmaları Departmanı'nda Yar. Doç., aynı zamanda Ağızdan Ağıza Pazarlama Derneği'nin danışma kurulu üyesi) blogunda WOMM odaklı yazılar yazıyor. Aynı zamanda ilk WOMM dersini (ve blogunu) yaratan kişi.

Walter, son yazısında ona gelen bir soruyu cevaplamış: "Ağızdan ağıza pazarlamada doktora yapmak istiyorum, bu alanda doktora çalışması veya akademik araştırma yürüten kimler var?"

Ben de pazarlama doktorası yapıyorum, üstüne üstlük doktoramı da bu alanda yapmak istiyorum. Haliyle bu yazı çok ilgimi çekti.

Perşembe, Eylül 07, 2006

Justin Kirby 7-8 Aralık 2006'da 7. Pazarlama Zirvesi için Türkiye'ye geliyor

WOMM'da önemli bir isim. Detaylar için buraya bakabilirsiniz.

Salı, Eylül 05, 2006

"Ağızdan ağıza pazarlama" referansını buldum

MediaCat'in 2006 Mayıs sayısıymış, Turuncu Fikirler'de Seher daha önceden yazmış.

Viral Pazarlama 101

MarketingMa'dan Alper Akcan da çok iyi bir viral pazarlama yazısı yazmış:

Üçüncü ve çok kritik bir element ise medyum, yani yayılma ortamıdır. Ortamla ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli özellikler, hızlı yaymaya el verişli olması, geniş kitlelere temas edebiliyor olması ve mesajları çok iyi ve anlaşılır şekilde taşıyabilecek kapasitede (görsel ve içerik olarak) olmasıdır. Internet, bu 3 özelliği de taşımaktadır. Alternatif olarak mobil telefonlar (yaygınlığını daha fazla olmasından ötürü) görülmekle bereber, onların da taşıma kapasitelerinin düşüklüğü (ekran boyutu, SMS karakter sınırı vs) sebebiyle hala internet en güçlü medyumdur. Bu konuda cep telefonlarının dezavantajını ortadan kaldıracak bazı modelleri şu an test ediyorum. Sonuçları ile ilgili verileri yakın zamanda paylaşacağım.

Cep telefonları da teorik olarak viral pazarlama kullanılabilirler. Alper'in bahsettiği testleri ve sonuçlarını merak ediyorum. Ancak bence oradaki temel sorun, internet yani e-mail bedava, halbuki cep telefonlarında SMS ücretli. Bu çözüldükten sonra diğer dezavantajlar göz ardı edilebilir.

Pazartesi, Eylül 04, 2006

WOMM ünlü oldu!

Evet, sonunda beklediğim oldu. WOMM, dünkü Hürriyet İK'da yayınlanarak ciddi kapsama aldı. Arzu Çakır "1 milyon kişi sözlü reklam yapıyor" başlıklı yazısına şöyle başlıyor:

ABD’de şirketler gönüllü tüketiciler sayesinde her an her yerde ürünlerini pazarlıyor, yeni müşterilere ulaşıyor. Hediye veya ücret karşılığı bir ürünü eşine dostuna övenlerin sayısı 1 milyonu geçti.

Son birkaç aydır kullandığım şampuanı, öğle yemeği sırasında sohbet ettiğim bir iş arkadaşım önerdi. Adını ilk kez duyduğum şampuan markasını denemeye karar verdim ve memnun kaldım. Soran olursa ben de tavsiye ediyorum. Arkadaşım söylemese almayı aklımdan geçirmeyeceğim bir marka.

WOMM'u WOMM olarak tarif ediyor, ama Türkçe'ye kulaktan kulağa pazarlama olarak çeviriyor. Buradan konuyla ilgili akademisyen/pratisyenlere sesleniyorum. Bu terimi Türkçe'ye öyle ya da böyle kazandırmamız gerek. Benim oyum ağızdan ağıza pazarlamadan yana. Niye mi?
  1. Word of mouth ağzı ve kelimeleri vurguluyor; yani konuşmayı, dinlemeyi değil.
  2. MediaCat'in 2006 sayılarından birinde (maalesef hangi sayıydı hatırlayamıyorum) Renan Tavukçuoğlu bu konuyu ele almış ve niye Türkçe olarak ağızdan ağızdan pazarlamayı önermişti. Sanırım bu yazıdaydı (tam referans veremediğim için üzgünüm, dergiyi bir türlü bulamıyorum, internetten de ulaşamadım, burada yazmıyorsa daha da kötü ya neyse), kulaktan kulağa laflar dönüp dolaşırken genelde çarpıtılır. Kısaca biraz negatif bir anlam içeriyor. Ağızdan ağıza daha pozitif.

Neyse, Hürriyet İK'da yazısını şöyle bitiriyor Arzu Hanım:

TÜRKİYE’DE UYGULANMIYOR

ABD’de hızla yapıyan kulaktan kulağa pazarlamayı tercih eden şirketlerden bazılarına Türkiye’de de bu yöntemi uygulayıp uygulamadıklarını sordum. Türkiye’de henüz uygulamadıklarını söylediler. Bu yöntemin Türkiye’de çok tutacağını düşünüyorum. Karşılık almadan kullandıkları ürünleri övmeye meraklı sayısı bu kadar çokken, bir de karşılığı olsa neler olur kim bilir.

Daha önce OHT Peptide-3 ve J Burger örneklerini vermiştim. Zamansızlıktan kaliteli vakit ayırıp uzun uzun yazamıyorum. Ancak, WOMMA'nın Word of Mouth 101: An Introduction to Word of Mouth Marketing adlı raporunda WOMM türleri tanımlanıyor. Bu tanımlamaya göre WOMM türlerinden ürün tohumlama (product seeding), viral pazarlama ve tavsiye programları (referral programs) Türkiye'de kesinlikle uygulandığını düşünüyorum.

Viral pazarlama için Can Turanlı (Farketing.com) ve Savaş Şakar'a bakabilirsiniz. Litespell'in bazı işleri de bence kesinlikle viral pazarlamaya hitap ediyor (hepsi değil!).

Ürün tohumlamaya en iyi örnek, alışveriş merkezleri, sinema gibi kalabalık yerlerde dağıtılan ürün numuneleri. Bu numunelerden herkes hayatında en az bir kere almıştır.

Tavsiye programı için de Pronet'i örnek verebilirim. Bizim evde var, bir arkadaşınız sizin adınızla üye olunca 1 aylık kirayı ödemiyorsunuz. Biz de ilk başta bu şekilde tavsiyeyle Pronet alarm sistemi taktırmıştık.

Diğer türler de şöyle:

  • Buzz marketing
  • Community marketing
  • Grassroots marketing
  • Evangelist marketing
  • Influencer marketing
  • Cause marketing
  • Conversation creation
  • Brand blogging

Bence hepsinin Türkiye'de örneği var. Düşününce siz de bulacaksınız.

F1'de WOMM

Deneyimler.net'te Selim Yörük Formula 1 macerasını yazmış. Yazısının bir yerinde de WOMM'a değinmiş:

“Marka”sını beyin hücrelerimize kazıyan firmaların temel, ortak özelliklerinden bahsederken kurduğum cümleyi, Formula 1 için de kurdum defalarca geçen hafta boyunca; “Onunla dolaylı yoldan bağıntılı olan olgularla karşılaştığımızda, her seferinde, kendine özgü özellikleri ve kalite standartları ile bilinçaltımızdaki markasını -bize bile farkettirmeden- hatırlatıyor“.

Bu tür firma ve markaları özetleyen ve “ağzıdan ağıza pazarlama (WOM)” karvamı dahilinde olan “Bu marka, bize (kötü) süpriz çıkarmaz” cümlesi de akabinde aklıma geliveren gerçeklerden biriydi.

F1'deki markaları yüksek standartlarla özleştirmek... Bence bu sadece konumlandırmayı destekliyor, WOMM bu değil. Siz ne dersiniz?