Cumartesi, Ekim 21, 2006

Live From NY'tan...

Özge Yılmaz'ı MediaCat'teki yazılarından tanıyorum. Kendi blogunda son yazısı Harvard Business Review'un geçen aylarda çıkan makalelerinde biriyle ilgili. Yazarlardan bir tanesi Türk, Dr. Tuba Üstüner.

WOM'u farklı bir açıdan, sosyal ağlar açısından tartışmışlar Tuba Hanım'la birlikte:

ÖY: Dünyada bu işi iyi yapan örnekler nelerdir?
TÜ: Dağınık networklerin iyi çalışmasına dair birçok örneği word of mouth başarılarında görebiliyoruz. Arkasında fazla bir promosyon desteği olmadığı halde çok iyi satan kitaplar, filmler var. Bunlar çok iyi satış yapıyorlar çünkü dağıtım dağınık networkler aracılığı ile yapılıyor. Bir insanın kontakları birbirinden ne kadar farklı nişe ait olursa, o kadar çabuk ve farklı insana ulaşabilir.

Son cümleyi beğendim. Alper Akcan'ın blogundaki haftanın alıntısıyla çok iyi örtüşüyor:

"Mass market has been replaced by a mass of niches."- Jeff Jarvis, consultant, BuzzMachine.com

Cuma, Ekim 20, 2006

Gerilla Marketing & WOMM (mu aynı zamanda)?

http://yukselonur.blogspot.com/2006/10/gerilla-m-mafya-m.html

Kitap pazarlarken WOMM?

http://www.farketing.com/fikirler/2006/10/kim_ne_okuyur_b.html

İyi bayramlar & tatiller & özür

Bayramlarınız (Ramazan & Cumhuriyet) kutlu olsun. Umarım herkes çok iyi bir tatil geçirir. Bayram süresince dükkan kapalı.

Özür
Bu aralar yazılarımın içerik kalitesinde ve sıklığında bir düşüş oldu mu? Sıklıkta kesinlikle evet. Diğeri için ben bir şey demesem iyi olur.

İşte fazla mesaim arttı. Bayram sonrasında durumu toparlamaya çalışacağım, ama söz veremiyorum. Umarım takip etmeye devam edersiniz. Sağlıcakla kalın.

PS.
Bu arada WOMM kampanyalarına, özellikle Türkiye'den, örnek olarak yakaladıklarınızı lütfen bana yazın. Ya da yorum olarak siteye bırakın.

Bloglarla WOMM kampanyası yürütülebilir mi?

Bu yazıyı aslında uzun zamandır yazmak istiyordum, kısmet bugüneymiş.

Pazarlamaya harcayacak çok az kaynağa sahip KOBİ'ler için blog açmanın çok maliyet-etkin bir pazarlama programı (WOMM programı tabii ki) olduğunu düşünüyorum. Bazı önşartlar var tabii:
  • Düzenli yazı yazacak biri(leri) olacak.
  • Bu kişi, ilgili konu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olacak.
  • Bütün bunlar yapmak için vakit olacak.

Çoğu zaman, bu son maddeden dolayı blog işi gümlüyor. Kendi işi olan arkadaşlarıma, hatta eşime bile önerdim, gelen cevap hep aynıydı: "İyi fikir de kim yazacak?"

O kadar çok iyi projeyi, maalesef günlük işleri kovalamaktan dolayı hayata geçiremiyoruz.

Bloglarla ilgili Knowledge@Wharton'daki şu yazıyı tavsiye ederim. Blog okuyanlar niye okuyor kısmı güzel, ama enteresan olan kısmı blog okumayanların gerekçeleri.

Öyle ki Internet & kredibilite hala pek çok insan için, özellikle akademisyenler için zıt kutuplar. Ben WOMM ile ilgili yazılar yazıyorum. WOMM'la ilgili tecrübem ne kadar ki?

Perşembe, Ekim 19, 2006

Linki düzelttim

11 Ekim tarihli Gene WOM(M)! başlıklı yazımın içinde Renan Hanım'ın yazısına yanlış link vermişim, özür dilerim. Renan Hanım'ın da uyarısıyla düzelttim.

Dikkatiniz ve takibiniz için teşekkürler.

Çarşamba, Ekim 11, 2006

Advertising Age - MediaWorks - Lionsgate Uses Actor's Blood to Promote Latest 'Saw' Horror Flick

Advertising Age - MediaWorks - Lionsgate Uses Actor's Blood to Promote Latest 'Saw' Horror Flick

Bu da epeyce konuşturur!

Advertising Age'den bir haber: Viral kampanya işe yaramıyor mu?


Söz konusu viral video, YouTube'dan. Bence işe yarıyor, hatta yarayacak; ama orta vadede...

Gene WOM(M)!

Pazarlamadunyasi.com'da Öykü'den Renan Hanım'ın hazırladığı WOMM'la ilgili oldukça açıklayıcı ve güzel yazının sonunda Türkiye'den uygulamalar var.

Burada Roche'un son günlerde düzenlediği bir kampanya olan Mavi Bisiklet kampanyası da var. Bence bu WOMM kampanyası değil. Farkındalık ve bilinçlendirme tamam, ama WOM bacağının (online arkadaşını davet et! linki dışında) çok kuvvetli olmadığını düşünüyorum.

Öykü'den gelecek WOMM kampanyalarını merakla bekliyorum.

Bu arada WOM değil WOMM olsaydı başlık daha mı iyi olurdu?

Pazarlamadunyasi.com - Pazarlamaya Dair Her Şey

Gene WOMM!

Pazarlamadunyasi.com - Pazarlamaya Dair Her Şey

Cuma, Ekim 06, 2006

Reklamcılar için bir site

Sonunda viral linki de içeren bir hoşluk.

Pazarlama fikirleri Türkiye sınırları dışına blogla çıkacak

Marketing Türkiye'den bir haber:

Marketing Türkiye’nin marketing bloglarını bir araya getirme girişimi bir meyvesini daha verdi ve keyifli bir pazarlama iletişimi blogu markomturkiye (www.marcomturkiye.com) yayına girdi. Adını "pazarlama iletişimi" teriminden alan marcomturkiye, Türkiye'deki yeni ve yaratıcı pazarlama iletişimi fikir ve tecrübelerini paylaşan ortak katılımlı bir blog. Sanat yönetmeni, yazar, stratejik planlamacı ve pazarlama profesyonelleri bir araya gelerek yaşamlarının merkezine araştırma, analiz etme, düşünme ve yaratma süreçlerini alarak yola çıktılar. Amaçları, reklam, halkla ilişkiler, mobil pazarlama, "online" pazarlama, viral pazarlama ve gerilla pazarlama gibi temel pazarlama iletişimi disiplinlerini ile ilgili gözlemlerini, paylaşmak. Türk yaratıcılarına; yaşından, konumundan ve mesleğinden bağımsız interaktif bir platform sağlamak ve yayınlanmış yaratıcı işlerini Türkiye sınırları dışına taşımak. Dili İngilizce olan marcomturkiye’ye www.marcomturkiye.com adresinden ulaşılıyor.

Daha önceki yazımda bu siteden bir viral kampanyadan bahsetmiştim. Hoş bir site.

Pazar, Ekim 01, 2006

Segway'in Türkiye'deki tanıtımı nasıl yapılacak?


Marketing Türkiye'nin 15 Eylül sayısından bir haber:



Güncel
Bush'u üstünden atan alet!
"It" idi, "Şey" idi, "Ginger" idi, "Yüzyılın mucizesi" idi derken, daha piyasaya çıkmadan onu bütün dünya tanıdı.Gerçi ortaya çıktığında "Hadi canım, bütün yaygara bunun için miymiş?" dedirtti ama, herkes ortada hakiki bir "pazarlama mucizesi" olduğunda hemfikir. İşte o "mucize" yani Segway artık Türkiye'de... sf:38




Yazıda şöyle deniyor:
Peki Segway'in Türkiye'deki tanıtımı nasıl yapılacak? Görünen o ki, klasik pazarlama iletişimi araçları kullanılmayacak. Kulaktan kulağa sisteminden yararlanılacak. Daha doğrusu bu sistem zaten kendiliğinden işleyecek. Zira Segway'i haber yapmak, onu görmek ve kullanmak için onlarca basın mensubu şimdiden sıraya girmiş durumda. Bunların bir kısmı sadece Segway'in nasıl bir şey olduğunu anlatmayı düşünürken, önemli bir bölüm ise Televole programlarının mutena bir parçası olarak kullanmak istiyor.

Nitekim bu doğrultuda distribütör firmaya bolca teklifler gelmiş: Bir iki aleti yaz boyunca Bodrum'a götürelim, oradaki ünlüleri alete bindirip haber yapalım... [Yazarın notu: Kim bilir kimler düşecekti Bodrum'da, ben söylemeyeyim siz hayal edin!]

Kuşkusuz Segway'in asıl pazarlama stratejisi "gizlilik" üzerine kurulu. Yani aletle ilgili her bilgi "devlet sırrı" imiş gibi lanse ediliyor ve korunuyor. Tabii sonuç olarak tüm meraklar onun üzerinde toplanıyor. Hal böyle olunca şirket Segway'in reklamını parmağını bile kımıldatmadan yapmış oluyor.
  • Kulaktan kulağa sistemini kendi kendi o kadar kolay ve pazarlama stratejisine uygun olarak işler mi?
  • Segway'in gizliliğe dayalı pazarlama stratejisi biraz eskimedi mi?

Parmak bile kımıldatmadan yapılacak reklamı merakla bekliyorum.