Ülkemizdeki sayısı hızla artan pazarlama bloglarının en "şık"larından birinde Can Turanlı şöyle yazıyor:
"Long Tail" kitabındaki bir araştırma:
Bir marketteki masaya tattırmak için bir süreliğine 6 adet, bir süreliğine de 24 adet reçel konuluyor. Sonuç net: Az seçenek olduğunda müşterilerin %30'u reçel satın alırken, çok seçenek olduğunda sadece %3'ü alıyor.
Kitabın yazarı Chris Anderson, aslında araştırmanın başka bir boyutundan bahsediyor:
Çok seçenek olduğunda daha fazla müşteri reçeli tadıyor. Çok seçenek olduğunda %60, az seçenek olduğunda %40.
Kitabın anlattıklarından birisi: Çok seçenek + seçim için müşterilere yardımcı olmak = geleceğin işi
Öte yandan, araştırmanın öbür yönü çoğu şirketin yaptığı veya yapabileceklerine baktığımızda daha kritik. En azından şimdilik.
Gereğinden çok seçenek = Kararsız müşteriler = satın almayan müşteriler
Yukarıdaki rakamlara bakıp, çok iyi bir şekilde sunamayacaksak (uygun gruplamalar, eşleştirmeler, öneriler...) çok seçenek yoluna gitmenin bariz bir hata olduğunu söyleyebilir miyiz?"
WOMM'un önemli isimlerinden George Silverman da 2001'de çıkan "WOMM'un Sırları" adlı kitabında şöyle der:
"Amazingly, marketing success is determined more by the time it takes your customers to decide on your product than by any other single factor..."
"... Increase the speed with which decisions are made."
Siz ne düşünüyorsunuz?
Pazar, Ağustos 20, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder